Hırka-i Şerif Camii Levhaları
Vaaz kürsüsünün üzerinde istif ve terkîb sanatının paha biçilmez kıymetlerinden biri olarak meydana getirilmiş, Muhsinzâde Abdullah Bey (vefatı 1317-1900) tarafından (1303-1885/86) tarihinde kaleme alınan ve,
“ Yâ Hazreti Üveys İbn-i Âmir’ul Karenî” ibaresi yazan levha bulunmaktadır.
Hünkâr Mahfilinin hemen sağında asılı duran, Ömer Vasfi Efendinin – ki kendisi tıpkı babası Hafız Eyüp Sabri Efendi gibi kırk seneye yakın sure Hırka-i Şerif Caminin imam-hatipliğini yapmıştır- hocası Sâmi Efendi’yi takliden yazdığı,
“ Şefâati ehl’il kebâir-i min ümmetî” hadis-i şerîfinin yazılı olduğu levha yer almaktadır.
Meâlen;
“ Ümmetimden büyük günah sahiplerine de, şefaatim olacaktır.”
Bu levhanın bir de hikayesi bulunmaktadır. Sayın Uğur Derman makalelerini topladığı Ömrümün Berketi isimli kitabının 46. sayfasında bu olayı kısaca şöyle
anlatmaktadır; (1)
(1) (Üstte) Sâmi efendi'nin celî sülüsle yazdığı bir kalıp, imzâsız ve târihsiz. “Ümmetimden, büyük günah sahiplerine de, şefaatim olacaktır” – Hadîs-i Şerif.
(Altta) Ömer Efendi’nin Sâmi Efendi’ye taklhiden celi sülüsle yazdığı aynı hadîs. (1334/1916)
Bu yazının hoş bir hâtırası var. aynı istifi, daha evvel Sâmi efendi (1838-1912) yazmış [üstte] ve bir gün, meşke gelen talebesi Necmeddin Efendi'ye gösterirken, o esnâda sokak kapısı çalınmış. Çalınıştaki tuhaflıkdan kimin geldiğini anlayan ve Ömer'e takılmak için fırsat kollayan Üstad: "Necmi, bu gelen Ömer'dir, git kapıyı aç, bir şey söylemeden hemen dön, Ömer odadan içeri girerken de bu yazıyı toplar gibi yap!" demiş. Necmeddin, kapıyı açıp hemen dönmüş ve yazıyı toplamağa başlamış. Oda kapısından içeri girip de, hiç bilmediği bir şâheserin toplanmakda olduğunu gören Ömer Vasfi, hocasına selâm vermeyi ve el öpmeyi bile unutarak, doğru yazının üzerine hücume tmiş. Bu hâli, kıskıs gülerek seyreden Sâmi Efendi, sanki habersizmiş gibi: "Bırak sarma, bırak, o da görsün!" diyerek Ömer Efendi'yi rahatlatmış. Bu celî sülüs yazıyı uzun uzun mütâlaa ile, pek tabiî, hayran olan Ömer Vasfi beş-altı yıl sonra, aynen taklîd ederek [altta], yapıştırma varak altınla Necmeddin Efendi tarafından işlenmişini, hatîbi bulunduğu Hırka-i Şerif Câmii'ne ebedî bir hâtıra olarak koymuştur.
Ömrümün Bereketi: 1, M. Uğur Derman, Kubbelatı Neşriyâtı, 2011, sf. 46